Erbakan hocamız Konya teşkilatını ziyarete gider. Konya il başkanı
- Efendim 30 ilçe başkanımla buradayım der. Konya'nın 31 ilçesi olduğunu bilen Erbakan hocamız sorar.
-31. İlçe başkanımız yok mu?
-Efendim oraya 50 kere ziyaret gerçekleştirdik fakat teşkilat kuramadık.
Erbakan hoca 51. Kere gittin mi diye sorar.
- Efendim 51 değil 151 kere de gitsek değişmez der. Haydi birlikte gidelim diye birlikte yol alırlar. İlçeye gittiklerinde kahvehanelerde camilerde her yerde anlatırlar davayı fakat kimse çıkmaz. Erbakan hocamız sorar buranın en yüksek tepesi neresidir der. Falanca yerdir deyince birlikte çıkarlar o tepeye ve
-2 büyük taş getir der.
Biraz şaşkın halde 2 taş alır gelir. Erbakan hoca ellerini kaldırıp
- Ya Rabbi sen şahid ol anlattık aradık gezdik bulamadık bu taşlardan birini ilçe başkanı birini de teşkilatlanma başkanı atıyorum sen kabul buyur Allahım der.
O sırada tepenin eteklerinde bir kadın elinde poşetleriyle giderken hocamızı ve il başkanının orada ellerini açıp hararetli hararetli konuştuklarını görür. Eve gider eşine anlatır
- şu tepede iki takım elbiseli adam sesli sesli konuşuyorlardı merak ettim der.
Eşi hanımının dediği tepeye çıkar ve hocamızı görür orada ne yaptıklarını sorar. Erbakan hocamız gayelerini niçin geldiklerini anlatır. Bir yere oturup iki saat kadar konuşurlar. Bu kişi hocamıza
- efendim ben ilçe başkanı olurum oğlumu da teşkilatlanma başkanı yaparım. Eğer hanım çalışması varsa bizim hanım da hanım başkanı olur. Allah sizden razı olsun der.
Bir damla suya hayat bahşeden Rabbimiz o gün orada iki taş parçasına hayat bahşetmiştir.
Yeter ki gayret.
Zaferden değil
seferden mesulüz.
"Bir çicekle bahar gelmez ama
HER BAHAR BİR ÇİÇEKLE BAŞLAR"
Pr.Dr. (merhum ) Necmettin ERBAKAN
Vahdeddin HOCA
