REKLAM

AYET-İ KERİME

6 Temmuz 2013 Cumartesi

ÖMER ra DENDİĞİNDE DUR SAYGIYLA TEFEKKÜR ET HATIRLA


Doğru sözü hemen kabul ederdi
RAMAZANLARIDA GÜZEL VE HEM BEREKETLİYDİ
Onun zamanında, Müslümanlar İslamiyet’i İran içlerine kadar yaydılar. İranlı meşhur kumandan Hürmizan, teslim olmamak için çok direndi, fakat hayatının tehlikeye girdiğini görünce teslim oldu. Hazret-i Ömer, huzuruna çıkartılan Hürmizan’a sordu:
- Bize söyleyeceğin bir şey var mıdır?
- Var! Fakat önce ölecek miyim, kalacak mıyım bunu bilmem lazımdır.
- Konuş, sana zarar gelmeyecektir.
- Ey büyük halife, önceleri biz İranlılar siz Arabları öldürüyor, zorla mallarınızı ellerinizden alıyorduk. Ne zaman ki, Allah size peygamber gönderdi. Ondan sonra bizim üstünlüğümüz sona erdi. Siz aziz, biz zelil olduk.

Hazret-i Ömer, Enes bin Malik’e sordu:
- Ne yapalım bunu?
- Öldürmeyelim! Çünkü arkasında büyük bir kalabalık vardır. Belki onlar, ileride Müslüman olabilirler.
- Fakat o, Resulullahın kıymetli arkadaşlarını şehid etti. Onu sağ bırakmamız uygun olur mu?
- Ya Ömer bunu öldürmememiz lazımdır. Çünkü, “Konuş sana benden zarar gelmez” diye söz de vermiştin.

Hazret-i Ömer, kim tarafından söylenirse söylensin, doğru sözü hemen kabul ederdi. Enes bin Malik hazretlerinin bu sözü üzerine, onu öldürmekten vazgeçti. Birçok sahabinin şehid olmasına sebep Hürmizan'ın hayatını bağışladı.

Bir müddet sonra da, Hürmizan Müslüman oldu. Ayrıca onun vesilesi ile birçok kimse imana geldi. ..


Ömer’in yerini kim tutabilir

Abdurrahman bin Avf der ki, ben Ömer’den acayiplikler gördüm. Ne gördün diye sorulunca buyurdu ki, hayatta olsa, ben söylemeye kadir olmazdım. Biri odur ki, her gece ikimiz şehri dolanırdık. Bir mahalle varırdık. Ömer bana derdi ki, sen burada dur. Ben de muhalefete kadir olamayıp, dururdum. Varıp, bir zamandan sonra gelirdi. Sormaya da cüret edemezdim. 

Vefatlarından sonra bir gece o mahalleye varıp, o ev içine girdim. Bir ihtiyar kadın gördüm. Kendi kendine acaba ne oldu ki, Ömer bu gece gelmedi, diyordu. Ben dedim, ey annem! Ömer vefat etti. Kadın bunu işitince, bir ah çekip, bayıldı. Sonra kendine geldi. Dedi ki: Ey Allah’ım! Bana yardımda bulunan Ömer’i af et. 

Ona dedim ki, ne yardım ederdi. Gündüz vakti üzerimi kirletirdim. Onu dışarı atardı. Kirlenmiş elbisemi yıkardı. Beni temizlerdi. Bana yiyecekten ne nesne gerek ise, getirirdi. Dedim, ey annem! Ben de Ömer’in yâriyim. Eğer o gitti ise ben sağım. Ben Ömer’in yaptığı işleri yapayım. Dedi ki, Evladım, Ömer’in yerini kim tutabilir. Eğer Ömer’in yâri isen, bana dua eyle, yardım et. Hemen ellerini açıp, dedi ki, ya ilahel âlemin! Ben o hastalığı Ömer’in yardımı ile çekerdim. Ömer gitti. Benim ruhumu kabz eyle ki, ben Ömersiz ömür istemem. Bunu dedi, o saat duası makbul olup, vefat etti. Ağladım, techiz ve tekfinini yapıp, defnettik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Hakkımda

Fotoğrafım
https://www.facebook.com/VAHDED.HOCA SİTEMİZİ ZİYARET EDİP ÜYE OLURSANIZ ÇALIŞMALARIMIZA DESTEK VERMİŞ OLURSUNUZ ALLAH cc CÜMLE MÜMİNLERDEN RAZI OLSUN.

selmun aleyküm