Akşam karanlığı çökmüş, yolcumuz bir yere uğrar döner aynı koltuğa oturur.
Oturur oturmaz buda ne koltukta nar ezilmiş;
Şoför:
Yau oturduğun yere baksana, arabamı batırdın..... söylenir... ön koltukta şöförün kuruntulu yeyenide.,; laflar...
....ve şoför bir bez uzatır.
Yolcu arabaya ve etrafa daha fazla bulaşmasın diye bezi eliyle ıslanmış elbisesine tutarak önce arabadan inmeye çalışırken.
ŞOFÖR arabayı silmesini emreder, bezi elbisesine tuttuğundan yolcuyu kınar aşağılar... ve... yeyen de destekler...
Yolcu durumu kısaca açıklar: elbisesini biraz siler, arabayı da siler, tekrar oturur..
Fakat şoför ve yeyen nar için üzüntülü kızgın yolcuya, kineyeli laftır giydirirler.... arkaya dönüp yolcuya acaip çe bakar yeyen
Yolcu, kendisine bu taksiyi tahsis eden müdürüne mi yoksa her olanı en iyi bilen Rabbine mi aktarsa!...
Yolcu sabır ve metanetle Allah a cc sığınır.
...ve... Yeyene sesini yükselterek, ters ters konuşup bakma dön önüne der..
ŞOFÖR: Yeyeni olduğunu söyler ve savunur. yeyense bu arada yolcudan helallik ister...
Yolcu olup bitenleri hepten unutur...
Birkaç gün sonra müdür yine o taksiyi tahsis etmiştir. Yine gece ve taksinin iç ışıkları yanmıyor karanlıkta üzerinde bir şeyler olan arka koltuğa diğer yolculer biner ön koltuk bizim Allah cc dostuna kalır.. burada da bir poşet vardır. fark edilir şoför uyarılır
ŞOför: yine azarlayınca...
Yolcu: YA RAB HER İŞ SANA AYAN, BENİ BAĞIŞLA BU YAŞADIKLARIMI BANA MÜKAFAAT LANDIR DER
Mü min in ferasetinden sakının, çünkü o Allah ın nuruyla bakar. HŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.