REKLAM

AYET-İ KERİME

24 Mart 2013 Pazar

AİLEDE DE YÖNETİM ŞÛRA İLEDİR,,


SAKAL-CÜBBE-ŞALVAR .. GİBİ GÜZEL SÜNNETLER ALTINDAN CEHALET KARANLIĞINLA HAYAT: KUL HAKKIDIR.. __AİLEDE DE YÖNETİM ŞÛRA İLEDİR,, Zenginlik, güzellik, soy-sop gibi insanların çoğunun peşinde koştuğu şeyler geçici olup, evlilik bağının devamını sağlamaz. Üstelik bu özellikler, kibri, ucbu (kendini beğenmeyi), övünmeyi ve ilgi çekmeyi getirmektedir.

İman ve İslam yoksunuysanız ümmet nedir bilmez Resulullah sav. a muhalifseniz..; ister 5 sene ister 10 sene bekleyip çocuk sahibi olun, gene de sonuç hüsran olabilir.Öncelikle sen erkek arkadaşından emin misin? benim tanıdığım bir çiftin nişanlılık döneminde bir sürü fikir ayrılıkları vardı ama çocuk ikisinin de istediği bir şeydi.Hatta bi ara nişanı bozdular fln.Neyse evlendiler ve evliliğimiz otursun diye 2 sene çocuk için beklediler ama bu 2 sene de oldukça fırtınalı geçti, kaç defa boşanmaya kalktılar ama çocuk sevdasına anlaşamadıklarını göre göre çocuk sahibi oldular. Sonunda boşandılar ve çocuk hevesi alınan bir ev hayvanı gibi ortada kaldı.Benim çizdiğim tablo biraz karamsar olabilir ama eğer sen ortak anlaşma noktan İSLAM ise sevgilinden eminsen, çocuğa da hazırsın demektir illa beklemeliyim diye düşünme çünkü perşembenin gelişi böylece çarşambadan belli oluyor.

Bugüne kadar hep "bekarlık sultanlıktır" dedik de neden herkes zamanı geldiğinde birini bulup evlendi, hiç düşündünüz mü?
 Allah cc un razı olmadığı İslamsız İlişkiniz evlenmeden önce zaten güvence altında değilse, evlendikten sonra güvenli olacağı da tartışılır. Üstelik evliyken ayrılmak da daha zor olacaktır. Bazıları ileride yalnız kalmaktan korktukları veya başka kimsenin onları istemeyeceğini düşündükleri için evlenirler. Oysa tek kişilik yalnız bir hayat, iki kişilik mutsuz İslamsız bir hayattan daha iyidir. 
Allah cc ve RESULÜNE SAV.. uymayan nefsani bir şekilde evleniyoruz çünkü,genç kızken aile baskısından bunalıyoruz.Evlenince kendimize ait bir düzenimiz olacağını,eve giriş-çıkış saatlerimize kimsenin karışmayacağını,mutlu olacağımızı sanıyoruz.Tabii bunun büyük bir yanılsama olduğunu evlendikten sonra anlıyoruz çünkü ana-baba baskısının yerini koca ve onun ailesinin baskısı alıyor, bir de kaynana,görümce ve elti faktörleriyle uğraşmak zorunda kalıyoruz.

İslam ın bizlere uyun hem cennete gidin ve hem bu dünyada huzur bulun dediği haklarımızı hiçe sayıp kendi kurallarımızla evleniyoruz çünkü; Sabahın altısında kalkıp bütün gün işte çalışıp sonra eve gelip ev işleri yapıp bi de çocukla ilgilenip koltukta uyuyakalmak için. Bu arada hayat arkadaşınızın hobileri vardır, kumanda elinden düşmez, kitabını okur, arkadaşları ile buluşur, arada annesine de gider, kısacası hayatı istediği şekilde devam eder.
 Evlenmenin önemi. Yüce Allah; kadın ile erkeği birbiriyle mutlu olmaları için yaratmış, aralarında sevgi ve merhamet duygusunu vermiştir. Kur'ân da şöyle buyrulmaktadır:
Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.
وَمِنْ اٰيَاتِهٖ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجًا لِتَسْكُنُوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةً اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
RUM 21
 Karşıt cinslerin ayrı yaşamamaları, birlikte olmaları yaratılışa en uygun olanıdır. Bunun da en ideal şekli evlenmektir. Eşler İlâhî Yasalar'a uygun tarzda hayat arkadaşlığı yapacak,yuva kurup çoluk çocuk sahibi olacaklar ve hem de cinsel ihtiyaçlarını karşılayacaklardır. Böylece canlılarda bulunan neslin devamı iç güdüsü de tabii olarak karşılanmış olacaktır. Kur'ân, insanları zengin veya fakir de olsalar evliliğe teşvik etmektedir: Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.
وَاَنْكِحُوا الْاَيَامٰى مِنْكُمْ وَالصَّالِحٖينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَاِمَائِكُمْ اِنْ يَكُونُوا فُقَرَاءَ يُغْنِهِمُ اللّٰهُ مِنْ فَضْلِهٖ وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَلٖيمٌ
Nur 32:
Nikahın yapılışı.
Ülkemizde evlilik işlemi, Devletin kontrolünde Belediyelere verilmiştir. Adayların evlenme ehliyeti ve engelleri kontrol edildikten sonra uygun şartlarda olanlar, iki şahit huzurunda görevli memur tarafından nikâh sözleşmesi yapılarak evlenirler. Nikâh, bilhassa kadının güvencesi açısından çok önemlidir.
Hem, siz eşlerinizle birleşmiş ve onlar da sizden sağlam bir söz almış iken, onu nasıl (geri) alırsınız?
وَكَيْفَ تَاْخُذُونَهُ وَقَدْ اَفْضٰى بَعْضُكُمْ اِلٰى بَعْضٍ وَاَخَذْنَ مِنْكُمْ مٖيثَاقًا غَلٖيظًا
Nisa 21:
Nikâh sözleşmesi ile ilgili olmamakla beraber, evlenme gibi önemli ve ailenin temellerinin atıldığı bir olayda; dua etmek, Kur'ân'dan ayetler okumak gibi ruhsal yönden mutluluk verici davranışlar da yapılabilir. Hıristiyanlar da ve Museviler de evlenmeler; Belediyede yapılan resmi nikâhtan sonra, dini bir sözleşme olarak Kilise ve Sinagog'da da yapılmaktadır. Osmanlı döneminde nikâh yetkisi ile kadılara (hakim) verilmiş, onlar da özel olarak bazı şahısları vazifelendirmişti. Ayrıca mahalle imamları da kadı (hakim)in kontrolü olmaksızın evlendirme yapabiliyor, bu sözleşmeye de halk dilinde imam nikâhı deniyordu.

Evliliğin devamlılığı için Kur'ân, öncelikli olarak erkeklerin hanımları ile iyi geçinmesini öğütler. Aile kurumunun korunması ve devamlılığında, kocaya daha kapsamlı bir sorumluluk verir. Evliliğin en önemli şartı olan, ırz ve namuslarını korumaları için eşleri uyarır. Geçimsizliklerde taraflara sabır ve hoşgörü tavsiye eder. Eşlerin arasını bulma görevini, tarafların uygun göreceği hakemler vasıtasıyla olmasını öğütler. Karı-koca boşanmak için kesin karar verirlerse, ayrılmanın karşılıklı haklara saygılı olarak güzellikle olmasını ister. 

 Ebû Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Dinini ve ahlakını beğendiğiniz bir kimse, kızınıza talib olursa onunla kızınızı evlendiriniz Böyle yapmazsanız yeryüzünde bir fitne ve büyük bir ahlakî bozulma meydana gelecektir” (İbn Mâce, Nikah: 46; Buhârî, Nikah: 16)
İslâm Dîni, evliliğin uzun ömürlü olması için iyi bir eş seçimi yapılmasını esas alır. Yuvanın huzur, uyum, mutluluk ve karşılıklı güveni sağlayacak sağlam bir temel üzerine binâ edilmesi gerekmektedir. Bu temel, dîn ve ahlâktır. Dindarlık yaşlandıkça daha da artar. Ahlâk, zaman ve tecrübelerle daha olgunlaşır. Ahlâk güzelliği, insan için en kıymetli servettir. Asıl güzellik, ahlâk güzelliğidir. Çünkü ahlâkı güzel insan, her yaşta güzeldir.

Zenginlik, güzellik, soy-sop gibi insanların çoğunun peşinde koştuğu şeyler geçici olup, evlilik bağının devamını sağlamaz. Üstelik bu özellikler, kibri, ucbu (kendini beğenmeyi), övünmeyi ve ilgi çekmeyi getirmektedir. 
İşte bu yüzden Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
"Kadın dört şey için nikâh edilir; malı, güzelliği, soyu ve dindarlığı... Sen bunlardan dindar olanını araştır, bul. Mes’ûd olursun.."  buyurmuşlardır. Zîrâ erkekler evlenirken umûmiyetle bu dört hususu gözönünde bulundururlar, dindârlığı ise en sona bırakırlar.


AİLEDE DE YÖNETİM ŞÛRA İLEDİR 
Onlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazı dosdoğru kılarlar. Onların işleri de kendi aralarında bir istişare iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan onlar Allah yolunda harcarlar.
وَالَّذٖينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَاَقَامُوا الصَّلٰوةَ وَاَمْرُهُمْ شُورٰى بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ
ŞURA 38
Şûra (danışma kurulu) : Herhangi bir konu için bilgi ve ilmin ışığında karşılıklı görüş, fikir alışverişi ile en doğruyu elde etmek çalışmaları yapan kurula denir. Kur'ân, tüm iş ve yönetimlerin şûra ile yapılmasını emretmektedir. Her konuda en doğru ve en güzel; bu danışma kurulları ile bulunacak, böylece toplum da sorunlarını çözerek gelişecektir. ..

Değerli kardeşimiz;
"Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben Kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim." (Beyhakî, 7:81) "Sevimli, doğuma müsait kadınlarla evlenin" (Ebu Davud, Nikah, 2; İbn Mace, Nikah,1). hadis-i şeriflerinden evlilikte esas alınan önemli bir noktayı öğreniyoruz, o da neslin devamını sağlamaktır.

Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de biz rızıklandırırız. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.

وَلَا تَقْتُلُوا اَوْلَادَكُمْ خَشْيَةَ اِمْلَاقٍ نَحْنُ نَرْزُقُهُمْ وَاِیَّاكُمْ اِنَّ قَتْلَهُمْ كَانَ خِطْاً كَبٖيرًا
İSRA 31.
İzdivacın en önemli hedeflerinden biri, Allah'ı hoşnut edecek ve Resûlullah'ın yüzünü güldürecek bir neslin yetiştirilmesidir. Kur'ân-ı Kerim'e ve hadis-i şeriflere bakıldığında, ekser nebîlerin ve sâlih kulların, aile kurmanın semeresi olarak tertemiz nesiller istedikleri ve hayırlı bir zürriyet talebiyle Cenâb-ı Hakk'a el açtıkları görülecektir.

Mü'minler nazarında aile, toplumun en hayatî bir parçası ve milletin de ilk nüvesidir. Dolayısıyla o, ne bir kuluçka makinesi ne de cismanî arzuların tatmin vasıtasıdır. Aile, kutsal bir müessesedir; kutsiyetinin en belirgin çizgisi de nikâhtır. İslam, "nikâh" adı altındaki meşru birleşmeyi sağlam bir milletin temeli ve esası kabul etmiştir. Bununla beraber, maksatsız, gayesiz ve gelişigüzel evlilikler meşru sınırları zorlayacağından dolayı, yüce dinimiz, nikâhı da bir kısım gaye ve hedeflere bağlamıştır.
MÜSLÜMAN GÖRÜNÜP GİZLİCE ÇOCUĞU ENGELLEYEN HATTA RAHİMLERDE ÇOCUKLARI ÖLDÜREN ÖLDÜRTEN BEYNİ KÜRTAJLIKLAR YOK DEĞİL..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Hakkımda

Fotoğrafım
https://www.facebook.com/VAHDED.HOCA SİTEMİZİ ZİYARET EDİP ÜYE OLURSANIZ ÇALIŞMALARIMIZA DESTEK VERMİŞ OLURSUNUZ ALLAH cc CÜMLE MÜMİNLERDEN RAZI OLSUN.

selmun aleyküm